İş Dünyası ve İnsan Haklarına İlişkin Yol Gösterici İlkeler
Son yıllarda, ticari faaliyetlerin insan hakları üzerindeki etkilerini düzenlemeye yönelik çeşitli girişimler olmuştur. Bu çabalar hem ulusal faaliyetlere hem de işletmenin veya bağlı kuruluşun ikamet ettiği Devletin toprakları dışındaki faaliyetlere odaklanmıştır. Bir Devletin insan hakları yükümlülüklerinin kapsamı, o Devletten kaynaklanan ancak diğer Devletleri etkileyen belirli faaliyetler üzerinde yargı yetkisini kullanma yetkisini içerecek şekilde gelişmiştir. Bu nedenle ilke olarak, Devletlerin kendi ülkelerinde ikamet eden şirketlerin faaliyetlerini düzenleme, izleme ve soruşturma görevi vardır ve bu şirketleri ulusal hukuk veya hükümetler arası araçlar ve gönüllü davranış kuralları uyarınca insan hakları ihlallerinden sorumlu tutabilir. Bu, özellikle yargı sınırlarının genellikle belirsiz olduğu küresel tedarik zincirlerine katılan tarım işçileri için geçerlidir.
2011 yılında İnsan Hakları Konseyi tarafından onaylanan İş Dünyası ve İnsan Haklarına İlişkin Yol Gösterici İlkeler (2011), Devletlerin “kendi bölgelerinde ve/veya yetki alanlarında ikamet eden tüm ticari işletmelerin faaliyetleri boyunca insan haklarına saygı duyması beklentisini açıkça ortaya koymaları gerektiğinin” altını çizmiş ve çok uluslu şirketlerin ve diğer ticari işletmelerin insan haklarına saygı gösterme sorumluluğunu ortaya koymuştur. Yol Gösterici İlkeler, işletmelerin başkalarının insan haklarını ihlal etmekten kaçınma ve dahil oldukları olumsuz insan hakları etkilerini ele alma sorumluluğunu resmen kabul etmektedir. Bu sorumluluk, gıda endüstrisinin yeterli gıdaya erişim hakkı ile ilgili olumsuz etkilerini de içermektedir. Ancak Yol Gösterici İlkeler doğası gereği ihtiyaridir ve yargı yollarına yeterli erişim sağlamaz. Bununla birlikte işletmeler, uluslararası insan hakları anlaşmalarıyla doğrudan bağlı olmasa da, Yol Gösterici İlkeler, kurumsal faaliyetlerin değerlendirilmesi için geniş çapta kabul edilmiş normatif bir temel sağlamaktadır. Halihazırda, sözleşmeli tedarikçiler de dahil olmak üzere, ulusötesi şirketleri bölge dışı eylemlerden sorumlu tutmak bir sorun olmaya devam etmektedir.